Dün Sürüngen Beynimizi (güzel şarkı ismi olur  değil mi?) yazdık, bugün de duygusal beyin hakkında yazacağız. Dünkü yazıyı buradan okuyabilirsiniz.

1952’de Paul MacLean, duygusal deneyimimizin çoğundan sorumlu olan, birbirine bağlı beyin yapılarına atıfta bulunan “limbik sistem” terimini tanıttı. MacLean’ın limbik sistemi, önemli ve işlevsel bir bağlantılı yapı grubu olarak tanıması belki de sinirbilim alanındaki en önemli katkısını temsil etmektedir. Limbik sistem, duygusal deneyimler sırasında bileşen yapıların yüksek düzeydeki nöral aktiviteleri gösterdiği için, ‘duygusal’ beyin olarak kabul edilir. MacLean, limbik sistemin memeli evriminin ilk aşamalarında “kazanılmış” olduğunu öne sürdü. Bu gelişme, insanın evrimi için özellikle önemliydi, çünkü  besleme aktiviteleri, üreme davranışı ve ebeveyn davranışları için gerekli motivasyon ve duyguda limbik sistem dahil olur.

Paleomemeli / duygusal beyin rolü

Duygusal beyin, insanın evriminin erken dönemlerinde meydana gelen bileşen beyin yapılarının gelişimine bağlı olarak paleomemeli beyin olarak da adlandırılır. Duygusal beyin duygu ve motivasyonda oynadığı rol nedeniyle önemli olmakla kalmaz; Bu beyin yapısı ayrıca, öğrenme ve hafızayı güçlendirmek, davranışlarımızda daha fazla esneklik sağlamaktan ve “ben” duygusunun gelişiminde esas olan, bizi içimizden ve dışımızdan gözlemlemeye  olanak sağlamaktan sorumludur . Duygusal beyin işleyişine atfedilen diğer zihinsel aktiviteler, genç ve yetişkin memeliler arasındaki davranışların aktarılmasında kendisinin ayrılmaz bir parçası olan duygusal bağların ve oyun temelli davranışların oluşumunu içerir.

Amigdala ve duygusal sistem

Limbik sistemde, anlık duygusal tepkileri kontrol ettiği görülen amigdala oturur. Bu nedenle, amigdalanın, iyi ve kötü, güvenli ve tehdit edici ve arkadaş ve düşman arasındaki farkı belirleyen pek çok kararımızdan sorumlu olan duygusal sistemden sorumlu beyin bölgesini temsil ettiği tahmin edilmektedir.

Amigdalaların (iki tane amigdalamız var) bir diğer önemli sorumluluğu yüz ifadelerini tanımlamamıza yardımcı olmaktır. Yüz ifadesi bilgisini arkadaş ya da düşmanın değer yargısını yapmak için kullanırız ve bu değer yargısı tüketici ve kullanıcı davranışı için de önemlidir. Yüzler genellikle olumlu duygular yaratmak için kullanılır. Amigdala yargısal sistemimizden sorumlu olduğu için, hangi markalara, ürünlere ve sitelere güvenebileceğimizi, hangisinin bize tehdit oluşturduğunu ya da faydasının olmadığını  tespit etmemize yardımcı olur.

Duygusal beyindeki talamusun rolü

Talamus, limbik sistemde yer alan beynin başka bir bölgesidir; Bu yapı önbeyninin kalbinde bulunur ve korku, üzüntü, iğrenme, mutluluk ve haz gibi duyguların işlenmesinden sorumludur. Talamus duyusal işlemede önemli bir rol oynar; koku bilgisinden başka tüm duyusal girdiler, bu beyin bölgesinde işlenir, dolayısıyla ‘Büyük Tren Garı’ takma adına sahiptir.

Ventral Tegmentum’un duygusal beyindeki rolü

Orta beyin içinde yer alan ventral tegmentum (VTA) kavramaya, doğal ödüllendirme hissimize, sevgiye yönelik yoğun duygusal tepkilerde önemlidir. VTA, amygdalalardan duygusal çıktının işlenmesinden sorumludur ve bu nedenle, kaçınma ve korku tepkileriizde ayrılmaz bir rol oynadığı düşünülmektedir. VTA’da gerçekleşen aktivitenin çoğu bilinçsizce gerçekleşir ve beynimizin bu dürtüsel davranışlarımızın çoğunu belirleyen bölgesidir. VTA, duyusal bilgi ile uyarıldığında dopamin salgılayan dopaminerjik nöronlar içerir. Bu biyolojik tepki, örneğin aslında sağlığımız için kötü abur cubur  satın alınması, dopaminerjik nöronları harekete geçiren, ödül sistemi (dopamin ödül devresi) olarak adlandırdığımız  dürtüsel eylemleri güçlendirir.

Sonuç

Duygusal beyin, ‘Triune Beyin’ modelinde sinirbilimci Paul MacLean’ın önerdiği ‘üç beyin’den birini temsil eder. MacLean,  insanın duygusal tepki  kontrolünde büyük ölçüde limbik sistemin olduğunu söyler. Bu bölgenin ‘sürüngen’ ya da ilkel beyinlerinden bir süre sonra geliştiği düşünülmektedir. Duygusal beyni oluşturan bileşen yapıları arasında amygdale (amigdalalar), talamus ve ventral tegmental alan (VTA) bulunur. Bu bölgelerin her biri, duyu uyarımına karşı duyduğumuz duygusal yanıtta önemli bir rol oynar. Duygusal beynin temel işlevlerinden biri, çevremizdeki olumlu ve olumsuz şeyleri ayırt etmemize yardımcı olmaktır: iyiden kötüyü. Bu genel sistem aynı zamanda dopaminin duyu uyarımı sonrasında serbest bırakıldığı doğal ödül devresinden sorumludur. Bu da, kıyafetlerin, yiyeceklerin, vb. dürtüsel satın alma gibi pozitif deneyimleri pekiştirir.

Yarın Serinin 3. yazısı Mantıksal Beyinde görüşmek üzere.


Interaction Design Organization’dan alınmıştır.