Okunası Kitaplar

  • Pazarlama hakkında her şeyi biliyor olduğumuzu düşünmemize rağmen aslında ne biliyoruz? Akla yakın göründüğü ya da öyle öğretildiği için doğru sandığımız bilgiler, geçerliliğini halen koruyor ya da gerçekten işe yarıyor mu? "Çalışma alanı olarak pazarlama, aslında o kadar yeni ki; hakkında her şeyi bildiğimizi ya da temel prensiplerini tam olarak anladığımızı iddia etmek bile kibirli davranmak olur." Bu sözler pazarlama dünyasının bilimsel

    dahisi ve duayeni Byron Sharp'a ait. Reklamcılık ve pazarlama dünyasının klasikleri arasında kısa sürede yerini alan ve pazarlamacıların vazgeçilmez kitaplarından biri olan "Markalar Nasıl Büyür?" şimdiye kadar öğrendiğimiz her şeyi yeniden sorgulamamızı sağlıyor. Sharp, pazarlamacıların geçmiş dönemle kıyaslandığında daha iyi eğitim aldıklarını kabul ediyor. Ancak bu donanım, özgünlüğümüzü ortaya koyabilmemiz, çemberin dışına çıkmayı

    başarabilmemiz, kısır döngü zincirini kırabilmemiz için yeterli mi ?

    Byron Sharp Markalar Nasıl Büyür? Pazarlamacıların Bilmediği Şeyler

  • "Pazarlama konusunda yazılmış en iyi kitaplardan biri." Bu yalnızca bizim değil pek çok pazarlama duayeninin ortak fikri. Pazarlamanın kuralları hiç bu kadar iyi özetlenmemişti. Dünyanın en çok tanınan pazarlama danışmanları Ries ve Trout yapacaklarını yaptılar. Pazarlamanın kitabını yazdılar. Tüketicilerin zihnine, oradan da kalbine giden yolda sizin için bir el haritası hazırladılar. 22 Kuralı var pazarlamanın. Hepsi de bu kitapta. Net, kolay ve

    anlaşılır... En iyi olmak mı ilk olmak mı? Ürün markası mı şirket markası mı? Bu ve daha pek çok sorunun cevabı bu kitapta. Rakiplerinizin bu kitabı okumamasını dileyeceksiniz.

    George Lois Pazarlamanın 22 Kuralı

  • Al & Laura Ries Marka Yaratmanın 22 Kuralı

  • "Haset ve Şükran", insandaki iyi ve kötünün mücadelesini soyut bir metapsikolojiden hareketle değil, karmaşık içsel deneyimlere yakın bir noktadan ele almak bakımından psikanaliz tarihinde önemli bir yer tutar.

    Melanie Klein Haset ve Şükran

  • (Yetenekli kişiler için!) reklam sektörünün dahisi , Amerika’nın en usta iletişimcilerinden olan ünlü George Lois tarafından yazıldı. Kitaptaki açıklamalar ve örnekler, yaratıcı hayatın marifetlerine ve ayrıca; ticaret, reklam, tasarım ve görsel sanatlar alanlarının her aşamasına dair yepyeni içgörüler sunuyor. Verilen tavsiyeler yaratıcılıkla ilgilenen insanların ufkunu genişletip hayatlarını değiştirme imkanı sunmanın yanısıra genç girişimciler

    için de, marka ve satış sanatı hakkında iyi bir başlangıç yaptırma niteliği taşıyor. Türkçe’ye diğer dünya dileriyle aynı anda çevrilen kitap, içindeki yaratıcı potansiyeli ortaya çıkarmak isteyen herkesin olmazsa olmazı olacak ve mutlaka okunması gereken bir rehber niteliğinde.

    George Lois Olağanüstü Tavsiyeler (Yetenekli Kişiler İçin)

  • Sun Tzu’nun Savaş Sanatı kitabının savaş strateji­sinden ziyade işletme stratejisinde bir ders olarak okutulması veya Machiavelli’nin Prens kitabının ik­tidar hakkında yazılmış olmasına karşın yöneticiliğe dair bir rehber olarak kullanılması gibi, bu kitap da iyi reklamcılığın yaratıcı süreçlerini, şirketlerin işle­yiş biçiminin bir metaforu olarak kullanmaktadır. Mesele Ne kadar İyi Olduğun Değil, Ne Kadar İyi Olmak İstediğin kendinizi

    geliştirmeniz için somut bir rehber. Yetenekli ama ürkek kişilerin düşünülemez olanı düşünülebilir, imkânsız olanı mümkün kılabilmeleri için âdeta bir “kutsal kitap” niteliğinde. Dünyanın en rekabetçi endüstrilerinden birinin zirvesinde onlarca yıl kalan Arden bu kitapta, kovulmanın değeri ve yanlış yapmanın neden doğru yapmaktan genellikle daha iyi olduğu gibi çeşitli konularda önsezilerini sunuyor. Arden gündelik sorulara özgün ve mantıklı

    yanıtlar veriyor. Kitabı okuduğunuzda bu soruların çoğunun yanıtının apaçık ortada olduğunu düşünüyorsunuz fakat zaten yanıtları bildiğiniz zaman tüm sorular kolay değil midir? İster okulu bırakmış ister serbest çalışan isterseniz bir yönetici olun, bu kitabın başarılı olmayı arzulayan herkes için paha biçilmez bir değeri var.

    Paul Arden Mesele Ne Kadar İyi Olduğun Değil, Ne Kadar İyi Olmak İstediğin