Biz dijital dünya insanlarının, (dijital dünya göçebesi, dijital dünya yaşayanlarının vb) es geçtiği bir konu var. Mindset (zihniyet, kafa yapısı vb). Ve her şeyden önce hiç bir şey yapmadan önce karşınızdaki ile dijital dönüşüme başlamadan önce dijitalle ilgili bir işlem gerçekleştirmeden, ilk yapmanız gereken bunun netleştirilmesi.

Bunun netliğinin kazandırılması sizin zamanınızı, kaynaklarınızı daha iyi yönetmenizi sağlayacak.

Beğendiğim bir laf “aynı dili konuşuruz ama farklı gerçekliklerde” der.

aynı dili konuşuruz ama farklı gerçekliklerde

Bunun örneğini her gün görüyoruz. İletişim kazaları, yanlış anlaşılmalar, derdini anlatamamalar buradan çıkar. Herkes kendi dünyası içindeki anlamlara göre kelimeleri kullanır.

Psikolojide Law of the instrument diye bir terim var. Kaplan ve Maslow tarafından konseptleştirilen bu bilişsel önyargının özeti “Elinde bir çekiç varsa her problem çivi gibi gözükür”.

Dijital dünya insanları, ajans çalışanları vb bir süre bir tunnel vision a sahip olur. Herkesin problemini çözecek şeyin dijital araçlar olduğuna inanır. Ancak bizimle aynı lisanı ve gerçeklikleri paylaşmayan insanlar olduğunu bir süre sonra unuturuz.

“Dönüşüm” kelimesi kısmını biraz kaçırırız. O yüzden birisi bizden web sitesi teklifi mi istiyor, mobil uygulama teklifi mi, sosyal medya yönetimi mi? Hay hay tabi ki deyip teklifi hazırlamaya başlarız.

Oysa bu bir yolculuktur, kendi teklifimizden önce karşı tarafın gerçeklik algısını kendi algımızla getirmeye başlamak adına, zemini oturtmamız gerekir. Aşağıdaki görsel bir başlangıç olabilir ama bu hazırlık sürecini kapsamaz. Sizin de karşı tarafın ne kadarını gördüğünü bilmeniz gerekir.

dijital donusum kapsamı

O sadece belki üst tarafını görüyordur ve zaman ve maliyet arttıkça karşı tarafın memnuniyetsizliği bazen proje başarısını bile örtüleyecek hale gelir. Ve yol yakınken dönmeniz, belki sizin açınızdan daha hayırlıdır. Ön konuşmayı yapmak size zaman ve kaynak tasarrufu taahhütü veya tasarrufu sağlayacaktır.

O yüzden dijital dünya insanları olarak kendimize hatırlatmamız gereken şeylerden bazılarını yazdım:

Değer Algısı

Şöyle bir hayali dünya kuralım. Instagram henüz icat edilmedi. Müşterinizin aklına bir fikir geldi.

Fikir şu:

“Bir mobil uygulama yapılacak. İnsanlar oradan fotoğraf yükleyecek. Birbirlerini takip özelliği de olacak. Beğendiği fotoğraflar için de beğen düğmesi olsun. Fotoğrafları düzenleme özelliğ olsun. Çeşitli filtreler istiyoruz.  Teklifinizi falanca eposta adresine gönderiniz.”

10.000 TL 30.000 TL vb. Bazısı 5000 TL de derdi. 1 Milyar Dolar teklif veren ajansı kapıdan içeri bir daha sokmazlardı.

Gerçek dünyaya geri dönelim. Facebook’un Instagram’ı 1 Milyar USD ye aldığını hatırlayalım.

Biz dijital dünya insanlarını bu rakamlar şaşırtmıyor artık. Dijital dönüşümde ise karşımızdakilerin sanal meselelerdeki gerçeklik algısı farklı. Size her şey orada gerçek gelebilir.

Siz bir UX çalışmasına 50.000 TL isteyebilirsiniz, web sitesi tasarımına 200.000 TL teklif de verebilirsiniz.. Bunları değerlendirecek insanların kimler olduğunu çok iyi tartın. Karşınızda sizinle aynı gerçeklikte yaşayan kişi / kişiler olmayabilir. O yüzden önce zemini oturtmalı, dijital dünyanın değerleme algılarından bahsetmelisiniz.

Zemin gerçeklik algısını oturmanız gerektiğine ilişkin ipuçları nelerdir?

Eğer karşı taraftan aşağıdaki şekilde cümleler duyarsanız sizinle aynı gerçeklik algısında olmadığını anlayabilirsiniz.

  • Benim kuzenim -oğlum/ yakınım da olabilir- bunu bedavaya yapar, bunu 1000 TL ye yapar. (Yani Fiat da bir araba, Volvo da, Mercedes de. hepsi aynı fiyat olmalı yaklaşımı)
  • Falanca teklif geldi, 150 TL ye web sitesi yapıyor.
  • Bizde IT den anlayan bir çocuk var. Ben ona yaptırırım ( Dijitalin teknolojik bir şey olduğu düşüncesi)
  • Ben de Instagram kullanıyorum.
  • İki üç tane kare dikdörtgen atıyorsunuz, bunu ben de yaparım. (Nedense biz excel kullanıyoruz CFO nun yaptığını yapabiliriz olarak cevap vermedik.)

Basitlik

Dijital platformların bazı süreçleri basitleştirmesi olayı tam algılama meselesine de yardımcı olmaz, hatta zorlaştırır. Instagram, facebook uygulamasını herkesin cebine ücretsiz olarak sokar, WordPress 25 TL ye aylık Web sitesi sunar, Photoshop da aylık 59 TL ye kiralanır.

Dijital dünyanın lanetlerinden birisi de herkese aynı araçları sunmasıdır. Bir twitter 250 karakter kutusunu 25 senelik sosyoloji profesörüne de açar, hormonlarıyla başa çıkmakta zorlanan bir ergene de açar, ve her ikisine de aynı muameleyi yapar. Herkesin dediği eşit önemdedir. Sonra bilgi kirlliği, aslı astarı olmayan bilgiler havada uçuşur.

Bunlar dijital dönüşüme başlamamış, tamamlamış bireylerde kafa karışıklığına yol açar.

Olay hiç bir zaman araç değildir.

Bir tesisatçıya verdiğiniz ücret, çekici çakma, tornavida kullanma bedeli değilidir. Problemi bulma ve giderme ücretidir.

O yüzden kişilerin 59 USD WordPress teması alabilmesi , Photoshop u açmış olması, bazılarının da  Instagram hesabı olması onların yetkinliklerini göstermez.

Sizin sunduğunuz aslında vizyon, disiplin, bütünlük, estetik, iletişim sosyoloji, psikoloji, pazarlama maddelerini içerir. Bunu karşı tarafta en erken zamanda paylaşmanız gerekir. Ve buna inanıp inanmamasına göre siz de sonraki eylem kararınızı belirleyebilirsiniz.

Vizyon

Para verdiğiniz şeyi maliyet olarak da görebilirsiniz yatırım olarak da.

Bir çok potansiyel müşterinin, müşterinin yaklaşımı dijitalin maliyet olduğudur. Hatta dijitalden para kazananların bile kazandığı parayı, ev ve apartmana yatırmasına şaşırmıyorum. Bu tipler bir dijital araca aylık üyelik parası vermez, kaçak program kullanır.

Hal böyleyken  ve siz bu kadar içindeyken, siz böyle davrananlardansanız, karşınızdaki insanın bunu maliyet olarak görmesine bozulmamalısınız.

Peki maliyet olarak görmek kötü bir şey midir?

Maliyet negatif bir kelimedir.  Cebinizden çıkacak ve katlanmanız gereken bir şeyi hatırlatır.

Yatırım ise pozitiftir. Size bunun geri dönüşü olacağını anımsatır.

O yüzden hiç bir işe kalkışmadan önce zor olanı yapıp karşınızdakinin vizyonunu görmeye yönelik sorular sorun, baştan beklentileri netleştirin, baştan sürenin ve karşıya çıkabilecek faturalar hakkında bilgi verin.

Teklif isteyen herkese hemen proje teklifi hazırlamak güzel hayaller kurduruyor kabul, ancak çok amiyane bir tabirle “elimde salatalık var diyen herkese tuzlukla koşmayın” (Nereden duydum bilmiyorum.)

Bu konuşmaları yapmak ajandanızı zamanınızı ve hedefinizi korumanıza yardımcı olacaktır.

Bence böyle.