İnsanlar bir dizi özellik açısından göreceli konumlarını tahmin ettiklerinde, tipik olarak ortalama bir diğerinden veya diğerlerinin çoğundan daha yüksek derecede olumlu özelliklere ve daha düşük derecede olumsuz özelliklere sahip olduklarını bildirirler. Bu olgu kişilik özellikleri, yetenekler, yaşam koşulları ve ilişkilerden duyulan memnuniyet gibi çok çeşitli alanlarda gözlemlenmiştir. Hoorens ve Buunk tarafından yapılan bir deneyde, lise öğrencileri bir dizi özellik sıfatının her birinin kendileri ve ortalama bir lise öğrencisi için ne kadar doğru olduğunu belirtmiştir. Diğer özelliklerin yanı sıra dürüstlük, sebatkarlık ve orijinallik özelliklerini ortalama bir öğrenciye kıyasla kendilerine daha yüksek düzeyde atfetmişlerdir. Denekler ayrıca kendilerini ortalamadan daha az düşmanca, daha az kibirli ve daha az mantıksız olarak tanımlamıştır.

Kişinin kendi niteliklerini göreceli olarak aşırı değerlendirmesi, aşağıdakiler de dahil olmak üzere çeşitli kavramlarla ifade edilmiştir: “hayali üstünlük”, “göreceli üstünlük duygusu”, “hoşgörü hatası”, “ortalamanın üzerinde etkisi”, “benliğin üstün uyumu” veya “eşitler arasında birinci” (primus inter pares) etkisi. Burada, kişilik özellikleri, yetenekler, grup normlarına uygunluk ya da yaşam koşulları gibi kişinin kendi özelliklerinin göreceli olarak aşırı değerlendirilmesini tanımlamak için genelde “hayali üstünlük” kavramı kullanılır.