Kurumların “hakkımızda” kısmını veya kendilerinden bahsettikleri herhangi bir alanı, yer tutucu tekst (placeholder) hissiyatı uyandıran tekstlerle bezedikleri zaman, bir fırsat kaçırdıkları düşüncesine kapılıyorum.

Bu yazıda biraz buna eğilip, yazı sonunda da iki marka hikayesi örneği paylaşacağım.

Müşterilere firma olarak kendinizden bahsetmek, markanızın hikayesini anlatmak, belki de bir kez tanınacak şans ve bir daha ele geçmesi zor bir fırsat. Bir tür elevator pitch.

Düşünün oraya kadar gelmiş ve siz ona diğer yerlerde okudukları “işinde lider”, “alanında en iyi” “rakipsiz”  vb vb Ali Desidero cümleleri söylüyorsunuz. Elevator pitch’de işe yarar mıydı, bu basmakalıp cümlelerle müşteri de sizi alır mı tartışılır.

Simon Sinek’in bu videosu ile başlayalım: ( Türkçe Altyazıyı sağ alt köşeden seçebilirsiniz)

Ürün ve servisler günümüzde gittikçe birbirine benziyor. Ürünlerin/servislerin özgünlüğüne uzun süre güvenemezsiniz. Süper bir telefon mu yaptınız? Birisi aynısını yapacak. Bilgisayar mı? Birisi daha iyisini yapacak. Enfes bir çikolata mı? Bileşenler ortada. E-ticaret platformu mu? Çıkmazsa şaşardım. Bir boşluk gördüğünüz bir alanda bir servis mi çıkardınız, mutlaka türevleri çıkacaktır.

Olabilir, tüm bunlar olabilir. Başkalarıyla tamamen aynı ürünleri satan bir bilgisayar mağazası olabilirsiniz, yanınızdakiyle aynı odaları sunan bir hotel olabilirsiniz. Ürünleri günün sonunda birbirine mutlaka benzeyecek, yahut da çoktan benzemiş bir sektörde olabilirsiniz.

O yüzden Simon Sinek’in dediği gibi ürünlerden başlamak yerine kendinizden başlayın. Kendinizi de anlattığınız “hakkımızda”, “vizyon” “misyon” yazılarına bir placeholder/yer tutucu olarak değil de özgünlük için verilmiş fırsat alanları, varoluş sebebinizi, marka hikayenizi anlatma fırsatı olarak değerlendirin derim.

Marka hikayesi yazma fırsatı bulduğum iki proje örneği ile bu yazıyı sonlandırıyorum.

  • Marka Hikayesi 1 ( Bir Gurme Markası)

    ROYALMOND’DAN MEKTUP

    Hoş geldiniz,

    “Bu web sitesinde bakacağınız tek bir şey olacaksa, o da bu olsun” diyerek bu mektubu ana sayfaya koyduk.

    Biz ağzımıza layık ürünler üretmek için yola çıkmış bir avuç insanız.

    Hayır, ürünlerimiz yangında ilk kurtarılacaklar arasında değil. O yüzden öyle bir durumda yangın yerine geri dönmenize gerek yok.

    Hayır, ürünlerimiz temel besin maddesi veya bebek bezi kadar da hayati değil.

    Hayati olmayan şeylere başka örnekler de var. Güzel bir şarkı, bir resim tablosu mesela.

    Bizim amacımız şarkı veya tablo gibi hayatınızı güzelleştirmek, zenginleştirmek.

    Hayatınızdaki lezzetli şeylerden, sohbetlerinizdeki hediyelerinizdeki övünç noktalarından sadece biri olmak.

    Hayatta olmak ile yaşamak arasındaki farkı belirleyen şey, güzellikler.

    “Biz hayatınızda kritik notadayız” gibi bir iddiamız yok. Biz, arkadaki sizin hayat melodinizi zenginleştiren yaylılardan biriyiz.

    Ön plana geçme gayretimiz de yok. Bizce kendi hayatınızda siz en en öndeki melodi olmalısınız. İşiniz, toplum vb değil.

    Ürünlerimizi tek bir kelime ile özetlemek istesek, şunu seçerdik: Lezzetliler. En önemli özellikleri bu. -Ürünlerimizi tatmış olan binlerce damak da, bu cümlemize “evet ya!” diyerek onay verir.

    Ürünlerimizin içindeki bademin, bitter çikolatanın da kimi makalelere göre sağlığınıza pozitif katkısı var. Ama bunlar yan avantaj. Biz eczane değiliz. Gülümsemek için reçeteye gerek yok, çikolata veya ağzınıza layık bir lezzet yeter.

    Biz de ağzımıza, ağzınıza layık, “kıvamında” ürünler üretmek için yola çıkmış ve dengeli tüketime inanan bir avuç insanız.

    Lezzetlerimizle tanıştırmak dileğiyle sayfamıza hoşgeldiniz.

  • Marka Hikayesi 2 : Hotel Örneği

    Tatil Sizin İçin Nedir?
    Hotel Panorama misafirleri için tatil, uyandıkları odadan 22 saniye uzaklıktaki güzel ve temiz bir denize karşı şemsiye altında şezlongda uzanmak, Instagram’a bakarken telefon şarjları kırmıza düşünce, parmak arası terliklerini ayaklarına geçirip odalarına varmak, şarja takmak ve tekrar şezlonglarına dönmek, bu işlem için toplam 66 saniye harcamaktır.

    Hotel Panorama misafirleri için tatil, gündüz güneş ve deniz görmüş bedenlerini, akşam Alaçatı’nın çoşkulu ve yoğun kalabalığına katarak aktiviteler, içecekler, yemekler ve diğer lezzetler, eşliğinde daha da şımartmaktır.

    Hotel Panorama misafirleri için tatil, gün boyunca yordukları bedenlerini tam dinlendirmek için, Çeşme/Alaçatı’nın gürültüsünden yaklaşık 8 dakika uzaklıktaki yataklarına varmaktır.

    Hotel Panorama misafirleri için tatil, hotel odasını sabah kahvaltısıyla terkedip uyku için döndükleri bir yaşam şeklidir.

    Eğer tatil sizin için de buysa, şimdi size uygun olan odamızı seçin. Aile ortamında, güler yüzlü insanlarla dolu bir tatile merhaba deyin.

    8 yıldır tatil düşüncesi bu şekilde olan insanlar, hotelimize turist olarak gelirler, arkadaşlarımız olarak ayrılırlar.

    Size de kapımız ve kalbimiz açık. Bekleriz.